2012 Dünya Mimarlık Festivali'nde “yılın yapısı” ödülünü kazanan Cooled Conservations at Gardens by the Bay, dünyanın en büyük iklim kontrollü serası olma özelliği taşıyor.
2006 yılında Grant Associates liderliğindeki ekip, Singapur'da yer alan Bay South master planını hazırlamak üzere görevlendirilmiş. Grant Associates peyzaj, teknolji ve çevre yönetiminin birleşiminden oluşan bir plan hazırlamış. Master planı hazırlanan parkın içinde konumlandırılan Gardens by the Bay ise Wilkinson Eyre Architects tarafından tasarlanmış.
Temelde iki ana strüktürden oluşan Gardens by the Bay, hükümetin Singapur'u “bahçe içindeki kent”e çevirme anlayışının tamamlayıcı bir parçası olarak düşünülmüş. Kabuk biçimli iki sera, ağaç benzeri kuleler ve insan yapımı şelaler içeren proje aynı zamanda modern bahçecilik anlayışına da örnek oluşturmak üzere tasarlanmış. Mimari strüktürler bahçeler, ışık ve ses gösterileri, göller, ormanlar, etkinlik ve dinlenme alanlarıyla birleştirilmiş. “Flower Dome” ve “Cloud Forest” olarak adlandırılan seralardan biri Akdeniz bitkilerini barındırırken, diğeri ise tropik bitkiler ve yapay bir şelale içeriyor.
Gardens by the Bay, Singapur'da doğal şartlarda yetiştirilemeyen ve nesli tükenmekte olan bitkilerin yaşamasına olanak sağlayan bir altyapıya sahip. Grant Associates'in tasarladığı “Supertree” adı verilen 18 ağacın yükseklikleri 25 ila 50 metre arasında değişiyor. Ağaçların damarı andıran gövdelerinde binlerce bitki çeşidi bulunuyor ve dikey bahçeler oluşturuyorlar. Gün içinde ağaçlar gölge yaratan örtü işlevi görürken aynı zamanda ısıyı ayarlamaya da yardımcı oluyor, geceleri ise ışıklandırmalar ve yansıtılan görüntülerle canlandırılıyor. Ağaçlardan 11 tanesi, seraların soğutulması için ihtiyaç duyulan elektriği üreten solar fotovoltaikler içeriyor. 20 metre yükseklikte köprülerle birbirine bağlı olan ağaçların en uzununun tepesinde bir bar bulunuyor.
Fotoğraflar: Courtesy of Grant Associates
