Gösta Serlachius Çağdaş Sanat Müzesi, tarihi ve modern arasında diyalog kuran bir yapı olarak tasarlandı. MX_SI Studio ekibinin tasarladığı müze kırıklı yansıtıcı cephesiyle içinde olduğu dokuyu farklı açılarda yansıtıp çoğaltıyor.
Tarihi Joenniemi Malikanesi’nin uzantısı olarak tasarlanan müze, etkileyici tarihi dokusunun yanı sıra doğal güzelliğiyle de dikkat çeken bir alanda konumlanıyor. Tasarlanan yeni yapının eski ile yeni arasında diyalog kurması hedefleniyor.
Alanın tarihi ve doğal değerlerini bir bütün olarak ele alıp değerlendiren MX_SI Studio ekibi, müze için açılan mimari yarışmada birincilik ödülünün sahibi olmuştu. Proje, soyut ve yoğun bir orman olarak ele alınmış. Orman kavramı yapının cephesinde birbirini tekrar eden düşey ahşap elemanlarla kurgulanıyor. Yapının iç ve dış mekanları bütüncül olarak akışkan bir kurguyu takip ediyor. Tasarım, malikaneyi ve alanın doğal bitki örtüsünü ön plana çıkararak kendini geri çekiyor. Bu amaçla, kütlenin görsel algısını azaltmak için yapının cephesi daha küçük parçalara ayrılıyor. Yansıtıcı yüzeyler ve camla kaplanmış cephede çeşitli kırılmalar oluşturulmuş. Bu kırılmalar cephede ağaç yansımaları yaratarak orman algısını çoğaltıyor.
Ahşapla tasarlanan yapı strüktürü çıplak bir şekilde bırakıldığı için malzemenin dokusunun ve kütledeki kırılmaların daha net okunması sağlanıyor. Ahşap taşıyıcılar yapı içinde geniş açıklıkların kurgulanmasına da olanak tanıyor. Böylelikle ileride oluşacak farklı sergileme potansiyellerine yönelik esnek mekanlar oluşturulmuş.
Projenin bulunduğu New Parkland Bölgesi ile hemen yakınında yer alan Taaventinsaari adası da bir köprü ile birbirine bağlanıyor. Yalın ve tekil bir strüktürden oluşan köprü proje ile bütünlük sağlıyor. Bölgelerin birbirine bağlanması etkileşimi artırarak tüm alana canlılık getirmiş. Alana yeni heykeller de eklenmiş ve bölge kamusal olarak etkin, canlı bir merkez haline gelmiş.
Fotoğraflar: © Pedro Pegenaute
