Arama yaptığınız metin en az 3 karakter olmalıdır.
Örnek: Modernizm, Söyleşi, Mimarlar Konuşuyor

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor: Levent Aksüt & Yaşar Marulyalı

Kalebodurla Mimarlar Konuşuyor serisinde Prof. Dr. Abdi Güzer'in Aralık ayında konuğu Levent Aksüt ve Yaşar Marulyalı oldu.

Marulyalı ve Aksüt'ün ödüller, başarılar, mimari tasarım teknolojilerinde denedikleri ilkler ile dolu mesleki hayatlarının tartışıldığı söyleşiyi buradan izleyebilirsiniz.

[…]

Yaşar Marulyalı: Büroyu 1955’te kurduk. Ben askerliğimi yapıyordum, yolda Levent’e rastladım. Levent de Turan Ceren ile bir büro açmış. Ben ona “deniz kuvvetlerinde inşaatlara bakıyorum sen de gel sana da iş verelim” dedim. O da geldi. Adalarda bir inşaat vardı, Levent o inşaatın şantiye şefi oldu. Böylece mezuniyetten sonra bir araya gelmiş olduk. Ben aslında geleceğim için bir plan yapmamıştım ancak son sınıfta 2 arkadaşımla beraber Ankara Ulus Meydanı Tanzimi yarışmasına girdik ve 1. Mansiyon kazandık. Proje yapmayı düşünüyordum, net bir planım yoktu. Askerden sonra Levent beni çağırdı, 2 mimar 2 mühendis 4 kişilik bir ortaklık kurduk. Mimarlık da yaparız yol da yaparız, demiryolu, baraj da yaparız, koca bir mimarlık ve mühendislik bürosu oluruz diye hayal ediyorduk. Fakat ilk 2 sene işler istediğimiz gibi gitmedi. Biz bir yandan Levent’le yarışma yaptık, büronun geri kalanları da statik yaptı. Sonra diğerleri ayrıldı, Levent ve ben kaldık.

[…]

Londra İslam Kültür Merkezi uluslararası bir yarışmaya açıldı ve biz de katıldık. Pakistan var, İran var, Endonezya, Mısır, Arap ülkeleri var ve bu çeşitli camii mimarileri anlamına geliyordu. Ne yapalım diye düşünürken “hiçbir ülkenin mimarisini taklit etmeyelim, apayrı modern bir şey yapalım” dedik. 2 ay sonra 2. Olduğumuz açıklandı. Bu bizim için bir sıçrama olmuştur.

[…]

İlk yıllar İstanbul gibi bir kentte kimseyi tanımadan mimarlık yapmaya çalışan 2 adam olarak çok zorlandık. Bayındırlık Bakanlığı o zamanlarda proje ihale ediyordu. Bayındırlığın kadrosu yetersiz olduğu için müteahhitler projeyi alıyordu ve bakanlıktan kendilerine fiyat verdirip tatbikat projelerini de yaptırıyorlardı. Biz de dolayısıyla bir yandan yarışmalara girerken müteahhitlere gidip onların avan projelerini tatbikat projeleri haline getirerek ofisi yaşatmaya çalıştık. Bu süreçte girdiğimiz yarışmalardan ödülle dönemedik. 3 yıl ardından İnhisarlar Müdürlüğü bir yarışma açtı. O yarışmadan 1. Mansiyon kazandık ve bu bizim için müthiş bir gelişme oldu, yolumuza devam ettik.

[…]

Yaşar Marulyalı:60’lı yılların başında ihtilal oldu ve yaprak kıpırdamıyordu. İşsiz kaldık. O süreçte yaşamak için ne yapacağımızı düşünürken Levent belediyeye girdi, bense büroda kaldım ancak ortaklığı hiç bozmadık. Derken güzel bir olay oldu, Bayındırlık Bakanlığı’ndan bir yazı geldi. Erzincan Teknik Tarım Okulu davetli yarışması için çağırılan 4 mimarlık ofisinden biri olduk. Levent ile çok çalıştık, teslimi gönderdik ve yarışmadan 1.lik ödülü kazandığımızı öğrendik. O proje bizim hayatımızda bir dönüm noktası oldu.

[…]

Şu anda sanayi yapıları yapıyoruz. İstanbul’da çok sayıda konut yapımız var. En kapsamlı iş ise Fenerbahçe’de İş Bankası için yaptığımız 6 tane büyük bloktur. Bu projede tünel kalıp sistemini tercih ettik. Asım Mutlu’nun oğlu Aykut Mutlu Viyana’da tahsilini yaparken öğrenmiş bu sistemi ve Ankara’da bazı uygulamalarda bulunmuştu. İstanbul’a da bu teknolojiyi onlar getirmiştir. Biz de bu teknolojiyi bu projeye uyarladık.

[…]

Levent Aksüt:Biz bir takım yeniliklere açık hareket ettik. Mimarlık işlerinde kimsenin cam kullanmadığı bir dönemde biz yapılarda cam kullanmaya çalıştık. Mesela Şişli’de bir binamız var; Cam Hanı, tamamen cephesi camdır. Renkli cam cepheleri yapmak için dışarıdan getirtmek gerekiyordu ancak işveren İş Bankası dövizle bunu ödeyemeyeciğini ve renkli camı kendileri yapmayı önerdi. Otomobillerin ön camları gibi camların arasına filtre koyarak bunu halledebiliriz dediler. Ancak bu otomobil camı bronz renk sağlasa bile güneşi kırmıyordu. Renkli cam yapıda çok güzel durdu ancak bir süre sonra o camlar değiştirildi. Herkes buradaki cam denemesini gördü ve yavaş yavaş cam binalara taşınmaya başladı. Türk Hava Yolları binası gibi brüt beton uygulamaları da var. Uçaklar çok ses yaptığı için camları ses geçirmez bir biçimde hallettik. 30.000m2’lik bu binanın büro ve idare kısmı var. İdare kısmının altında kolonsuz dönerek çıkan bir yuvarlak merdiven var. Onun korkuluğu granittir. Döner korkuluğu granit olarak yapmak enteresan bir girişim oldu.

[…]

Bir binanın iyi olabilmesi için işverenin iyi olması lazım. İşveren işin başından sonuna kadar başında bulunması ve mimarla beraber çalışması lazım. Cam piramit yapıldığı dönem için çeliğin çok öncü örneklerinden birisi olarak çok iyi bir yapıdır. Ancak yapı tamamlanana kadar mimarla beraber çalışılmadı. Sonunda camları kendileri tayin ettiler. Bereket binanın üzerinde açıklık, içerisinde ise klima var. Yoksa daha çok ısınacaktı. İdare mimarlarla beraber son ana kadar çalışmadığı için yapı planladığımız gibi olmadı. Cam piramitte inşaat devam ederken belediyenin parası bitti. Bu durumda Sabancı Grubu’ndan destek aldı ve projenin ismi değişti. Fakat bir taraftan da malzemede cam taşeronu çok başarısız bir iş yaptı. Fakat klima sistemini yaparken de belli bir kota kadar klima yaptık o kotun üzerinde ki havaya karışmadan o havanın serbest bir şekilde tepeden çıkmasını planlamıştık. Her şeye rağmen bu yapı bizim için çok önemliydi. O zamana kadar Türkiye’de kimse böyle bir yapı yapmamıştı ve o dönem için sadece mimari açıdan değil, detay ve taşıyıcı sistem itibariyle son derece önce bir yapıdır.

[…]

Zafertepe’deki Dumlupınar Zafer Anıtı bizi en çok temsil eden yapıdır. 2 aşamalı bir yarışma sonucu 1.’lik kazanarak yaptığımız bir yapıydı bu. Bir takım üçgenlerle Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasından zafere kadar ki süreci anlatılmıştı. Bu üçgenlerin arasında bir iç mekan kurgusu da yarattık. İçinde Atatürk’ün ismi olduğu için bizim en çok sevdiğimiz yapı budur. Bir de binalar 50-60 sene geçtikten sonra ya yıkılır ya da bir noktası değiştirilir. Ancak anıt değiştirilmez, o makbul bir binadır.

[…]

Levent Aksüt:Devamlı olarak Türkiye’de mimarlığın ilerlemesine yönelik çalıştık. Cafer Bozkurt, Günay Çilingiroğlu ve Neşet Arolat’ı bir araya getirip onlarla günlerce toplantılar yaparak İstanbul Serbest Mimarlar Derneği’ni kurdum. Bu dernek ilerledi ve şimdi yeni gençlerle devam etti. Bu da mimarlığa yapılmış ayrı bir katkı oldu.

Bu Ayın Bülteninden

fdd6ec68b73bf1e5c3badab6e84849f3
Proje

Czech Radio Olomouc

Atelier 38, 1910'larda Olomouc -Çek Cumhuriyeti'nde konumlanan Furniture House'a yeni bir saygın işlev ve ikinci bir yaşam şansı kazandırarak Çek Radyosu'na dönüştürdü.

İncele Angle Right
986D28bf119eb70d5ec1b7fa63e0001d
Proje

The Burrell Collection

John McAslan + Partners tarafından restore edilen The Burrell Collection, Glasgow İskoçya’da yer alıyor.

İncele Angle Right