Tasarımcıları, projeyi anlatıyor:
Proje ortaya çıkarken üzerinde en çok çalıştığımız konu; tarihi doku ve kent dokusunu aynı bina da birleştirip çağdaş ve zamansız bir kimlik oluşturmak oldu. Mevcut parsel sınırlarının net bir geometriye sahip olmaması kütlenin kimliğe yön verdi ve yaşayan en organik malzemelerden olan tuğla tarihi doku içinde cephe kurgusunun ana karakterini oluşturdu.
Kabuk renginin siyah olması, hem tarihi bölgede iddialı bir varoluşu vurgulamak hem de kent siluetinde yok olmayı sağladı. Bölgedeki tarihi yapılardan gelen cephe ritmi ve kent dokusu, kabuğun kimliğini oluştururken, üzerinde en çok durduğumuz “Düzenli Düzensizlik” yaklaşımının en iyi örneklerinden biri oldu.
Doğal tuğladan oluşan cephe ile geniş cam açıklıklar harmanlanarak tarihsel bağlam çerçevesinde çağdaş bir yaklaşım sergilendi. Kabukta açılan yırtıkla da bölgedeki tarihi binaların gabarisine uyumlu, çevre siluetinin yansıyabileceği saydam bir yüzey oluşturuldu.
Tarihi bölgelerde alışılagelmiş mimari yaklaşımları yeniden yorumlama amacıyla tüm yapı elemanları ayrı ayrı ele alındı. Tarihi binaların vazgeçilmez öğesi olan söveler The Mercer’de yeni bir kimlik kazanarak varlığını sürdürdü.
Doğal malzeme kullanımları iç mekânda brütalist yaklaşımla birleştirildi. Yeşili ön planda tutma hedefiyle galeriler ve dikey bahçeler oluşturularak, kullanıcılara keyifli mekanlar tasarlanması amaçlandı.
Not: Projede Kalebodur ve Kale Banyo Ürünleri kullanılmıştır.
--
Yer: Konak, İzmir
Ofis: Elmacı Mimarlık
Tasarım: Mennan Elmacı, Hüseyin Boyacı, Senem Okşar Çelik, Aslı Şahin, Selin Özkan, Firuze İncekaş, Merve Başkut
İşveren: Vela Yapı
Ana Yüklenici: Vela Yapı
Fotoğraf: Cemal Emden
Proje Yılı: 2015-2016
İnşaat Yılı: 2016-2019
Arsa Alanı: 1,050 m²
İnşaat Alanı: 11.000 m²