Bilgi Üniversitesi’ndeki mimarlık yüksek lisans programının kuruluş süreci, Türkiye’deki mimarlık fakültelerinin ve mimarlık eğitiminin durumu, İstanbul’un kentsel halleri, mimarlığın diğer bilimler, uzmanlık alanları ve dünyanın hali ile ilişkisi gibi konuların konuşulduğu söyleşiyi buradan izleyebilirsiniz.
[…]
“Mimarlık yüksek lisans programının ne ve nasıl olması gerektiğini 2002’de konuşmaya başladık; 2004 yılında Bilgi Üniversitesi, mimarlık yüksek lisans bölümü açmak üzere YÖK’e başvurdu ve eğitime 2005’te başlandı. 3 yıl, bu tartışmalarla geçti. En zevkli kısmı bu galiba; tartışmak insanı dinç tutuyor. Bu yaklaşımı fakülte kurulunca da devam ettirdik. İdeal bir mimarlık eğitiminin peşinde değildik çünkü zaman sürekli değişiyor. Dolayısıyla, ideal eğitim diye bir şey yok. 'Şimdi ve burada' düşünmek gerekiyor.”
[…]
“Hakkı verildiği zaman mimarlık eğitimi, hayatta ilerlemek için çok iyi bir donanım sunuyor. Var olanı iyi çalışmak, sınırlarını iyi anlamak ve onu geliştirmenin yöntemlerini üretmekten geçen bir yaratıcılık altyapısı aşılanıyor.”
[…]
“Genel olarak ‘koruma’ başlığının, bizim artık temel işimiz olduğunu düşünüyorum. Ekolojik sistemlerin korunması, kültür mirasının korunması, mağdurların korunması ve tüm bunların nasıl birlikte yaşayacağı aslında mimarların ve hatta bütün üniversitenin konusu. Eğer birlikte yaşama kültürü oluşturamazsak, o zaman bizi hem iklim krizi hem de sosyo-ekonomik kriz açısından çok tehditkar bir gelecek bekliyor.”