Tête-â-Terra, Atölye Architecture, Mono Earth ve Kalebodur iş birliğinde gerçekleştirilen Türkiye’nin Kapadokya bölgesinin toprakları ile seramik üretiminden çıkan atık parçaların birleştirilip bir yapı bloğuna bu blokların da mekânsal bir deneyime dönüştüğü bir enstalasyondur.
Üç ekibin arasında süregelen diyalog ve ortak inovatif yaklaşımın sonucunda ortaya çıkan ve sürdürülebilir uygulamalara geçiş konusunda daha fazla farkındalık yaratmayı hedefleyen yerleştirme, yüzyıllardır yapı malzemelerini nasıl ürettiğimize bakarak, yenilikçi bir yaklaşımla, çevresel olarak akıllı ve karbon ayak izi düşük bir örnek ortaya koyuyor.
Bu inovatif sürecin sonucunda ortaya çıkan sıkıştırılmış toprak bloklar, bir araya gelerek, kendi hikayesini dinlemeye davet eden bir mekân deneyimine dönüşüyor. Enstalasyonu oluşturan karşılıklı iki duvar rastgele karşılaşmalar için samimi bir mekân tanımlarken, ziyaretçilere kısa bir süre için yavaşlama fırsatı yaratıyor ve bireysel etkileşimi teşvik eden bir ortam yaratıyor. Hızı sürekli artan ilerleme ve teknolojik gelişme tarafından güdülen bir dünyada, pavyon bizi yavaşlamaya ve doğal dünya ile yeniden bağlantı kurmaya davet ediyor.