Şebnem Buhara, Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden mezun oldu. Eğitimi devam ederken 1998 yılında, BOU Design Studio'yu kurdu.
Buhara’nın tasarım felsefesi ise müşterilerinin kimliklerini, isteklerini ve hayallerini kendi profesyonel deneyimleriyle birleştirerek, kullanıcıya özel, sade ve zamansız mekanlar yaratmak. Bu iş birliğini sürdürebilmek adına projelerinde kendi tasarımı olan ürünlere de yer veriyor.
Buhara, yenilikçi mimari çözümlerle özgün iç mekan unsurlarını bir araya getirerek, uluslararası tasarım sektöründe üretimlerine devam ediyor.
Celal Abdi Güzer: Konut pazarlanırken çizilen mutlu aile, disiplinli insan, her gün sporuna giden, ideal insan kalıpları var. İnsan evi aracılığıyla o kalıba girmek istiyor.
Şebnem Buhara: Çünkü aslında baktığında evin; senin çıplak kaldığın, yalnız kaldığın, ağlayıp üzüldüğün, güldüğün, seviştiğin yer. O bir bütün aslında. Sadece dört duvardan oluşan bir şey değil. Senin ruhuna - rengi, dokusu, kullanışlılığı- her şeyinin çok iyi geliyor olması lazım...
Hem mekansal olarak hem de duygusal olarak istekleri çok iyi alman lazım. Ben kendi açımdan ev yaparken en iyi ne yapıyorum; çok iyi bir dinleyiciyim, çok iyi bir analizciyim. Çünkü biliyorum ki karşımdakinin ne istediğini, ne yaptığını; görüşmelerle, onun davranış şekliyle, kılığı kıyafetiyle, bir e-maili yanıtlama şekliyle bile çıkarabiliyorum...
Dışarıda kamusal alan yapan kişilerin de bence sosyolojiye çok hakim olmaları lazım. Çünkü bir toplumu ileriye götürecek mekanlar yaratıyorlar. Yani sen bir cadde, bina, üniversite kampüsü tasarladığında orada belki de yüzlerce yıl duracak. O yüzden onun sorumluluğu da çok yüksek.