Ev, arsa boyutu tarafından sınırlandırılsa da mevcut eğimden ilham alarak şekillendirilmiş. Bu eğim, üst kotta bulunan karmaşık çevrenin ortadan kaldırılmasında işlevsel bir rol oynamış.
Binanın tasarım stratejisi, yapay ve doğal veriler arasındaki karşıtlığı uzlaştırmaya dayanıyor. Evin mimarisi, mekanı düzenleyen bir avlu aracılığıyla kendini ifade ediyor ve biçimleniyor. Gerçekçi bir geometrik anlayış ve hacimsel kompozisyon, doğal ve çevresel unsurları öne çıkararak yaşam alanı için elverişli bir atmosfer oluşturuyor.
Eğim üzerine sağlam bir şekilde oturan kütle, altındaki toprağın akmasına ve ilerlemesine izin veriyor. Böylece dış mekan ile avlu arasındaki bağlantı, bitki örtüsünün sürekliliğiyle sağlanarak doğayla bütüncül bir mekansal deneyim sunulmuş.
Benimsenen malzeme anlayışı, evin sınırlarını tanımlarken tasarımın kapsamlı yapısını da pekiştiriyor ve mimari, dönüştürücü bir unsur olarak ortaya çıkıyor.
Fotoğraf: Fernando Guerra
 
                         
                         
                         
                         
                         
                         
                         
                         
     
    