Arama yaptığınız metin en az 3 karakter olmalıdır.
Örnek: Modernizm, Söyleşi, Mimarlar Konuşuyor

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor: Adnan Kazmaoğlu

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor serisinde Prof.Dr. Celal Abdi Güzer'in bu ayki konuğu Adnan Kazmaoğlu MAM kurucusu Adnan Kazmaoğlu oldu.

Kalebodur'la Mimarlar Konuşuyor serisinde Prof.Dr. Celal Abdi Güzer'in bu ayki konuğu Adnan Kazmaoğlu MAM kurucusu Adnan Kazmaoğlu oldu.

Celal Abdi Güzer: Sizin aslında hep akademi ile mimarlık arasında kalmışlığınız var. Bu serüveni bize özetler misiniz? Nereden nereye?

Adnan Kazmaoğlu: Genel anlamda yapısal olarak mimarlığa ilgim var. Tasarım benim her öğesiyle hayatım boyunca ilgimi çeken bir şey oldu. Hala da öyle. ODTÜ’ye ilk geldiğim zaman Kimya Fakültesi güzel bir bölüm olmasına ve fiziğe de ilgim olmasına rağmen mimarlık benim için hep baskındı. Orada mimarlığa başlayamamış olma sebebim okuduğum lisede, iyi bir lise olmasına rağmen, son iki sene fizik hocamızın olmaması sebebiyle ve o zamanlar ayrı ayrı sınavların uygulanması nedeniyle fizik puanım neticesinde oraya (Kimya Bölümü) başlama durumum oldu. Tabii derslere katılıyorum ama bir şeyler olmuyor. Behruz beyin yaptığı binalardayız, mimarlık fakültesinin oditoryumunda ders görüyoruz, yeni açılmış bina... Benim hayallerimle çakışan bir şeyler vardı orada. Dolayısıyla ben dersleri bıraktım, o zamanlar ki en büyük mimarlık kütüphanesi ODTÜ Kütüphanesi’ne gidiyorum. Ben orada okuyorum, bölümdeki derslerden sadece fizik dersine giriyordum. Kimya hocası Amerikalı’ydı. Fizik hocası Danimarkalı bir profesördü. Kimya zaten zor bir daldı, hocası da hiç ilgi çekmeden konuyu anlatırdı ve asla takip etmezdim. Sonra tekrardan sınavlara girip Mimar Sinan’ın sınavına girdim ve orada mimarlık eğitimine başladım. O zamana kadar olan şey tamamen kişisel merakımla oluşturduğum dokümantasyon ve düşünceler, benimle beraber oraya geldi. O yıllarda da Mimar Sinan Üniversitesi’nde de çok iyi hocalar vardı. Çok iyilik şundan kaynaklanıyor: Hem piyasada iş yapıyorlar hem de üniversitenin içinde ders veriyorlar, o zamanlar akademi-keşke akademi olarak kalsaydı üniversite olmasaydı.

Celal Abdi Güzer: Niye öyle dediniz?


Adnan Kazmaoğlu: Çünkü o formatta başka bir yaşam var öğrenci için. Oraya mimarlığa girmek isteyen insanlar geliyordu, puanı tutup da karambole gelen insanlar olmuyordu o yıllarda. Aynı zamanda şöyle bir şey de var: resim, heykel hepsi bir arada olunca, onlarla beraber kurgu bambaşka oluyor. Dolayısıyla çok hoş bir ortam vardı. Duayen, hocaların hocası Sedad Hakkı Eldem o yıllarda oradaydı. Herkes ondan ya çok korkar ya da karşı çıkardı.


Celal Abdi Güzer: Siz peki hangi gruptaydınız? Korkanlar mı, karşı çıkanlar mı?


Adnan Kazmaoğlu: Ben karşı çıkanlardandım. Biz o yıllarda, 1. projeyi alıyorduk. Yanılmıyorsam bina kürsüsünde Esad Suher ve Muammer Onat vardı. Muammer Onat çok müthiş bir hocadır, öğrenciyi sürekli gaza getirirdi. O sırada da bir haber çıktı gazetelerde, biz proje yapacağız ve konuyu da kendimiz seçebiliyorduk. Kaçak kazı haberi çıkmıştı gazetede. Ben de bu kaçak kazının pratik olarak engellenebilmesi için ne yapılabilir diye hareketli bir kamp sistemi kuRmak üzere tırlarla laboratuvarların olduğu, kazı yapanların kalabileceği ve toplanabileceği bir proje yaptım. O sırada da Türkiye’de tır yok. Oradan buradan araştırıyorum dedim ki ben Koç’un fabrikasına gideyim. Orada en azından mühendislerde çekiciler vardır, ben de çekicilerin dökümanlarını alırsam arkasına da modülümü ona göre yapabilirim. Neyse oradaki mühendislerden çekicilerin dökümanlarını aldım, kendi modül tasarımı yaptım. Neyse akademinin 90. yılında benim projem sergilendi. Benim projemi de tam akademinin girişine karşı panoya koymuşlardı. O gün de Sedad Bey hepimizden erken okula geliyor ve projeyi görüp diyor ki “kuzum burası mimarlık fakültesi değil mi?” diyor ve aramızda çatışma başlıyor. Ben ondan sonra Sedad Bey’e hiç bulaşmadım, hocaları seçmeye başladıktan sonra hiçbir şekilde seçmedim. Ama 2. yıl projem onun da kürsü başkanı olduğu Yapı Kürsüsü’ndendi. Hamdi Şensoy vardı bir de o kürsüde. Ben de İzmir’de Fuar’ın içerisinde bir arkeoloji müzesi tasarlamak üzere proje yapıyorum. Müze nedir, dolaşım nedir, bir müzenin içinde nasıl dolaşılır üzerine grafikler hazırladığım bir pafta yaptım. Hamdi bey baktı paftaya, hafif bir gülümsedi. Ortada bina yok, sadece grafik çizgiler vardı paftada. Alay eder gibi cümleler kullanınca ben bir daha Hamdi beye gitmedim. Kendi başıma bir proje hazırladım. Çizim olarak 500 çizgi gerekiyorsa 501 çizgi çizmedim, 500 çizgi çizdim. O dönem çok çizim isterlerdi o derste. Zaten devamsızlık da yapmışım. Sadece maketim çok iyiydi. Asistanlar hocalar toplanmış. Benim projeye bakmışlar ben bayağı bayağı kalıyorum dersten. Tam o esnada Sedad Bey kapıyı açıyor, projeye bakıyor, “geçer kuzum” deyip dışarı çıkıyor ve onun sayesinde dersten geçiyorum. Çünkü makete bakmış sadece.  


[...]

Bu Ayın Bülteninden

Ora Kocanda Kravsko 2 Boysplaynice 01
Proje

Kocanda Kravsko II

Kravsko'daki eski seramik fabrikasının dönüştürülmesinin ikinci aşamasını ele alan proje ORA (original regional architecture) tarafından tasarlandı.

İncele Angle Right
Fenwick (3)
Proje

Fenwick

Edition Office’in tasarladığı Fenwick, Avustralya’da bir banliyö olan Kew’de Yarra Bend Park'ın bitişiğinde, Birrarung-Yarra Nehri'nin dikkat çekici bir kıyısında konumlanıyor.

İncele Angle Right
FRAN SILVESTRE ARQUITECTOS ALAMO HOUSE PHOTO LQ 002
Proje

Álamo House

Madrid'de konumlanan Álamo House'un mimari tasarımı Fran Silvestre Arquitectos'a, iç mekan tasarımı ise Alfaro Hofmann'a ait.

İncele Angle Right