Murat Çetin, mimarlık eğitimini ODTÜ Mimarlık Bölümü’nde aldıktan sonra aynı bölümde yüksek lisansını tamamladı ve doktora için YÖK bursu ile İngiltere’ye gitti. Sheffield Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nde doktorasını tamamladı. 1990 yılında ise Murat Çetin Mimarlık Üretimi Araştırma ve Danışmanlık’ı kurdu. Murat Çetin’in, mimari bakış açısını ve mesleki deneyimini paylaştığı söyleşiyi izlemek için profildeki linki ziyaret edebilirsiniz.
Celal Abdi Güzer: Mimarlığın öncelikleriyle pazar öncelikleri, belli çatışmalarda karşı karşıya gelmeye başladı. Zamana direnen yapı, tektonik dürüstlük, biçim işlev ilişkisi gibi alanlarda bu öğretinin sahip çıkmaya çalıştığı birçok şey bu tüketim toplumu içinde kabul görmeyen ya da tali konular olarak öne çıkıyor. Yarışmalarda da o tek tipleşmeyi gözlüyor musun son dönemde?
Murat Çetin: Kesinlikle. Bizim zaten yarışmaları bırakmamızın sebeplerinden biri de bu. Çok farklı ekiplerle çok sayıda yarışma yaptık, kiminde ödüller aldık ama son dönemlerde yerel yönetimlerin bunu bir popülist araç olarak kullanmaya başlamasıyla birlikte böyle bir tek tip yarışma sonucu ortaya çıktı.
Celal Abdi Güzer: Bunu biraz da şundan ötürü sordum. Bence sizin birinci olduğunuz, sonra uygulanmayan Çanakkale (Çanakkale Savaş Araştırmaları Merkezi Binası) Yarışması’ndaki proje; tipolojik olmayan, çok özgür bir projeydi. O yüzden mi uygulanamadı acaba yoksa başka nedenleri var mı?
Murat Çetin: Orada bir yönetim değişikliği de oldu, oradan sonra farklı görüşler farklı yaklaşımlar biraz etkiledi. Belki kısmen o trendin başladığı bir dönemdi, farkında olmadan o da etkilemiş olabilir. Ama orada, hakikaten bir araştırma merkezi binasının rasyonalitesi ile onun barındırdığı anlamı, sembolizmi vs. iyi bağdaştırdığımızı düşünüyorum. Hakikaten de sadece yarışma jürisinden değil, başka ortamlardan da senin gibi takdir almıştı. Ama başka dinamikler, ağırlıklı olarak da yönetimsel dinamikler etkili oldu.
