Binada uygulanan taş cephe, adanın her yerindeki binalarda, çitlerde veya istinat duvarlarında rastlanabilen 'Pedra en sec’adı verilen, geleneksel kuru uygulama ile üretilmiş. Tüm adaya hakim oan bu geleneksel tasarım 2018 yılında UNESCO Cultural Heritage of Humanity listesine girmiş.
Yerel iklim ve bakıya saygılı tasarlanan yapı, bir dizi doğal gölge alanları ve hava dolaşımı sistemlerine sahip. Cepheden içeride uygulanmış olan pencereler, betonarme döşemenin sağladığı gölgeden yararlanıyor. Pencere ve kapıların önünde bulunan katlanabilir ahşap paneller bir diğer pasif ısı kontrolü sağlayan sistem olarak kurgulanmış. Isı yalıtımı için ikinci bir katman yaratan paneller, kapalıyken bile hava dolaşımına olanak verecek boşluklara sahip. Açılabilir tavan pencereleri havanın dikey dolaşımına olanak sağlıyor. Bahsi geçen pasif enerji yönetimine katkılarının haricinde, hem geleneksel taş cephe hem de ahşap paneller, yapının adadaki mimari ile kaynaşmasını sağlayan tanıdık bir estetiğe sahip.
Özel yapım mobilyalara yer açmak üzere iç mekanlar, hafif bir arka plan oluşturacak biçimde tasarlanmış. İçeride ahşap, yerel taş ve brüt beton malzeme baskın.
--
Yer: Mallorca, İspanya
Ofis: BEEF ARCHITEKTI
Tasarım: Radoslav Buzinkay, Andrej Ferenčík, Jakub Viskupič, Ján Šimko
Yüklenici: Grupo Ferrá
Arsa Alanı: 266 m²
İnşaat Alanı: 402 m²
İnşaat Yılı: 2021
Fotoğraf: Tomeu Canyellas