Kampüsün eski otoparkının bulunduğu alanda inşa edilen yapı, kütüphanenin önündeki meydanı da çerçeveliyor. Ayaklar üzerine yükseltilen üç katlı fakülte binası, mevcut bir alan üzerinde konumlandığı için ek bir inşaat alanına da ihtiyaç duyulmadan tamamlanmış.
Binanın formu, kampüsün içinde bulunan ve üniversitenin soğutma sisteminde kullanılan gölün yapısına göre kurgulanmış. Önceleri, göl kampüs yaşantısına dahil olmazken; fakültenin göle bakan cephesinde ahşap deklerle oluşturulan teras, tüm öğrenciler için bir buluşma noktası haline gelmiş. Akademik paylaşımları ve fakülte içi iletişimi kuvvetlendirmek için tasarlanan yapı, yeni öğrenme ve araştırma anlayışlarını destekleyecek bir ortam sunmayı amaçlıyor.
Sürdürülebilirlik ilkeleri uyarınca, kuzeyde kendini mümkün olduğunca kapatan yapının güney cephesi ise tümüyle şeffaf bırakılmış. Fakültedeki çalışma alanları ve ofisler de öğrencilerin ve akademisyenlerin işbirliği kurmasını kolaylaştıracak açık plan şemasıyla kurgulanmış. Kuzey cephesinde konumlanan ofisler arasında bulunan cam bölücüler de hem görsel iletişimi kuvvetlendiriyor hem de gün ışınının yapı içindeki engelsiz dağılımını sağlıyor. Enerji tüketim oranlarını en aza indirmek adına yapıda doğal havalandırma yöntemleri kullanılmış ve yağmur suyu toplama mekanizmaları kurulmuş. Yapıda aynı zamanda geri dönüştürülebilir malzemeler kullanılmış.
Fotoğraflar: © H.G.Esch, Holger Knauf