Söyleşinin tamamını buradan izleyebilirsiniz.
Celal Abdi Güzer: Siz Makoko Yüzen Okul projesiyle oldukça tanınır hale geldiniz. Bu proje, çok prestijli olan Ağa Han Ödülü’ne de aday gösterildi.
Kunlé Adeyemi: Bu doğru, proje gerçekten de kariyerimde büyük bir öneme sahip oldu. Pratiğimde de öyle. Ofis olarak benimsediğimiz değerlerin pek çoğunu yansıtabilen bir projeydi bu. Nasıl çalışmak istediğimizi, mimarlıkta hangi meseleleri önemsediğimizi gösteren bir işti. Çok küçük bir proje olmasına rağmen başa çıkılması gereken şeylerin sayısı ve bizim bunlar karşısında nasıl tavır aldığımızı ve dahasını göstermesi bakımından önemliydi.
Celal Abdi Güzer: Projeyle ilgili sevdiğim şey şu oldu: Uluslararası bir bağlamda çalışmak isteyen pek çok kişi, çoğunlukla halihazırda bilinen ve uygulanmış olanları yeniden üretmekle işe başlıyor. Nadiren geri dönüp yerelin imkanlarına, kısıtlarına ve koşullarına bakıp kararlarını biçimlendiriyorlar. Bu projede sanırım sizin yerel bağlama, gerekliliklere ve kısıtlara dair bir değerlendirmede bulunma şansınız oldu, öyle mi?
Kunlé Adeyemi: Evet, evet. Bu anlamda projenin çok güçlü bir bağlamsallığının olduğunu söyleyebiliriz diye düşünüyorum. Teşekkür ederim, biliyor musunuz, bu proje gerçekten de benim problem çözme merakımla ortaya çıktı diyebilirim. Aslında o sırada Lagos için ucuz konut üretimi üzerine bir araştırma yapıyorduk. Bu tam da kendi pratiğime başladığım ve bir yandan da bu kentin gelişimi için bir şeyler yapmak istediğim bir zamana denk geldi. Konut sorunu burada gerçekten de büyük bir problem olmaya devam ediyor. O zamanlar, acaba bu şehirdeki en ucuz barınma nedir, diye merak ediyordum. İşte o zaman fark ettim ki Makoko’da yaşayanlar en ucuz çözüme sahiptiler. Eğer onlardan, bu kadar az şey sahipken bunca çok inşa etmeyi öğrenebilirsem ben de belli bir yapma kavrayışı elde edebilirim, diye düşündüm.
Çeviri: Cansu Cürgen