Yurtdışından gelen başvurular arasında Le Corbusier, Joseph Urban, Walter Gropius, Erich Mendelsohn ve Albert Kahn gibi dönemin önde gelen mimarları vardı. Neo-klasik bir tasarım ile başvuran Boris Iofan 1. ödülü aldı ancak proje hiçbir zaman uygulanmadı.
Yarışmanın sonucu hem Le Corbusier hem de modernist yaklaşımın Sovyetler Birliği’ndeki yerini kaybettiğini açıkça gösteriyordu.
Corbusier'nin tasarımında hareketliliğe ve durağanlığa adanmış unsurlar mevcut. Zemin, düzenli akış için arabaların ve yayaların hareketine adanmış. Yerin üzerinde, yerden bağımız yükselen idari merkez, ofisler ve kongre merkezi ise durağan alanlar olarak düşünülmüş. Yerden yükselen yapılar sayesinde yalnızca zemin serbest bırakılmakla kalmamış, aynı zamanda binanın altında kalan geniş açık alan, arka plandaki manzara için mimari bir çerçeve oluşturmuş.
50,000 kişilik kongre alanına ve 15,000 kişilik kongre salonuna devasa rampalar ile erişim vermeyi seçen Corbusier, anıtsal merdivenlerle yüceltilen bir kamu yapısı kurgulamaktan kaçınmış.
Corbusier ve Sovyet Sosyalist Rusya arasındaki ilişki, Corbusier’nin 1928 Moskova seyahati ile başladı ve 1932 yılında bu yarışmaya teslim ettiği projenin, özellikle de bir neo-klasik izlenimli bir yapı karşısında, kaybetmesi ile sona erdi.