1967 yılında satılarak müzeye dönüşen yapı aslen Genç Hristiyan Kadınlar Derneği (YWCA) evi olarak inşa edildi. Morgan’ın tasarladığı toplam 17 adet YWCA evi arasında önemli bir yere sahip yapı Akdeniz ve Klasik mimari unsurlarını yenilikçi üç-blok (tri-block) tasarımda ve yerinde döküm betonarme bir iskelette buluşturuyor.
Bir YWCA evi olarak tasarlanan yapının özgün kurgusu kadınlara özgürlük, emniyet ve ecerilerini geliştirmelerine olanak veren bir eğitim/sığınma evi işlevlerini içeriyor. Müze olmadan önce binanın ilk katında bir yüzme havuzu, atriyum ve spor salonu; ikinci katında yatak odaları, ofisler ve küçük bir sahneye sahip toplantı odası; çatısında ise bir badminton sahası bulunuyordu.