Eğitim ve donatı alanlarının kent hayatı ile entegre bir yaşam oluşturması, ‘açık bir kampüs’ kurgulanması projenin ana çıkış noktalarını oluşturuyor. Gökçeada gibi küçük ölçekli, kısıtlı imkanlara sahip bir ada yerleşimindeki halkın, kampüsün kütüphane, çok amaçlı salon, spor merkezi, kafeterya, konferans salonu gibi sosyal alanlarını, meydanını ve açık spor alanlarını iki farklı lisenin öğrencileri ile beraber ortak olarak kullanabilmesi kamu kaynaklarının çok yönlü kullanımına imkan tanırken; sosyal etkileşimin de üst düzeye çıkmasını sağlıyor.Böylelikle kampüs, sadece öğrencilere değil tüm kentlilere hizmet edecek, kentle entegre olmuş ve adadaki sosyal donatı eksiğini gideren bir yerleşke olarak örgütleniyor. Bu öngörü, sınırlı kaynakların da tüm kamuyla daha paylaşılabilir ve verimli kullanılabilir olmasını mümkün kılıyor.
Ana cadde üzerinden gelen yaya akışı, kamusal işlevlerle ve peyzajla desteklenmiş bir rota ile arazinin içine dahil oluyor. Yaya önce, eğitim bloklarını sınırlayan çeperden beslenerek kampüs meydanına ulaşıyor. Kentli, meydan ve çevresinde bulunan kütüphaneden, açık ve kapalı spor alanları ile diğer sosyal donatılardan faydalanabildiği gibi, rotanın devamında, yeni geliştirilecek koru dokusu içerisindeki hobi bahçeleri, spor, piknik ve çayır alanlarını da kullanabiliyor. Yerleşkeye ait donatılar adalının gündelik hayatının bir parçası olacak şekilde kurgulanarak, yerleşkenin çevreyi dönüştürecek bir katalizör olması amaçlanmış.
Meslek Lisesi ve Anadolu Lisesi’ne ait öğrenim mekânları, iki kurumun bu mekânları ortak bir şekilde paylaşabileceği düzende, öğrenciler ve öğretmenler arasındaki etkileşimi (dolayısıyla etkileşim ile öğrenmeyi) üst seviyeye çıkarak şekilde kurgulanmış. Öğrenim mekânları ve ilgili sosyal donatılar, parçalı ve az katlı bir yapılaşma oluşturuyor. Zemin katta iki kurumun ortak kullanabileceği birimler (laboratuvar, ortak derslikler, yemekhane, vb.) geçirgen ve yaya akışı sağlayacak şekilde düzenlenerek, hem öğrenciler hem de öğretmenler için korunaklı açık ve yarı açık alanlar oluşturuyor. Farklı karakterlere sahip bu alanlar ve iç avlular öğrencinin aidiyet hissini kuvvetlendirerek açık alan kullanımına, fiziksel harekete ve dolayısıyla etkileşime katkı sağlıyor. Parçalı yapılaşma, derslik-koridor düzeninde de kendisini hissettirerek üst katlarda koridorlar üzerinde kapalı teneffüs nişleri ile yarı açık ve açık teraslar sağlayarak öğrenimin sınıf dışında da devam etmesini teşvik ediyor; doğal ışık ve hava yönünden zengin sirkülasyon alanlarının oluşmasını sağlıyor.
Öğrenim mekânlarının zemin katında yer alan resim, müzik derslikleri, laboratuvarlar, atölyeler, yemekhane ve kantin gerek cadde gerekse yerleşke içerisindeki avlularla şeffaf ve geçirgen bir ilişki kurarak hem ada halkının bu öğrenim faaliyetleri ile etkileşime geçmesi hem de öğrencilerin çevrelerindeki sanatsal ve bilimsel faaliyetleri rahatça gözlemleyebilmesi amaçlanıyor. Böylelikle şeffaf, geçirgen, erişilebilir, merak ve keşif duygusunu tetikleyen, katılımcı bir öğrenim ortamı kurulmuş.
Gökçeada’nın organik planlı köylerindeki küçük ölçekli taş evlerden oluşan karakteristik dokusu, malzeme kararı olarak seçilen yerel taş doku ile parçalı ve az katlı yapılaşma kararında yeniden yorumlanmış. Arazi üzerindeki tüm düzenlemeler çevreyle ve yerel yapısal karakterle uyumlu bir şekilde ele alınmış. Önerilen yapılar ve sert peyzaj alanları (yurt yapısı dışında) arazide yer alan önceki yapıların izleri üzerine yerleştirilmiş. Arazinin halihazırda sahip olduğu zengin doğal peyzaj arazi genelinde korunarak, ana peyzaj karakterini oluşturulmuş.
Yaya rotası üzerinde ve meydan etrafında konumlanan büyük hacimlere sahip spor salonu ve konferans salonu gibi kütleler, arazideki şevlerden ve kot yapısından faydalanarak kısmi olarak yer altına alınarak, kütlelerin insan ölçeği ve doğal doku ile ilişkisinin korunması sağlanmış.
Gökçeada Lise Kampüsü’nde alternatif, yenilikçi, öğrenciyi merkeze koyan, katılımcı ve şeffaf eğitim modellerinin test edilebileceği bir öğrenim ortamının sağlanabilmesi amacıyla başlayan tasarım süreci sonucunda elde edilen fiziksel mekânlar, eğitim modelleri ile mekân arasındaki ilişkiyi vurgulayarak eğitim politikaları açısından da yenilikçi ve örnek bir model teşkil ediyor.
Projenin aldığı ödüller:
• Cityscape Awards Dubai – “Geleceğin Kamu, Kültür ve Turizm Yapıları” Kategorisi Ödülü (2016)
• Turgut Cansever Mimarlık Ödülleri – Jüri Takdiri Ödülü (2017)
--
Proje Ofisi: PAB Mimarlık
Tasarım Ekibi: Pınar Gökbayrak, Ali Eray, Burçin Yıldırım, Çağlar Yılmaz, Sinem Yardımcı, Ekin Aytaç, Arzu Meyvacı, Serkan Polat
Fotoğraf: Yerçekim Mimari Fotoğraf
İnşaat Bitiş Yılı: 2019
Toplam İnşaat Alanı: 17.500 m2