Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden mezun olan ve Bilgi Üniversitesi - Mimari Tasarım Yüksek Lisans Programı’nda eğitimini tamamlayan Buşra Al, 2014 yılında PLUGOFIS’i kurdu. Mimari bakış açısını ve mesleki deneyimini paylaşttığı aşağıdaki videoyu izleyebilirsiniz.
Celal Abdi Güzer: Sen tek başına ofis yürüten az sayıda kadın mimardan birisin. Çoğu, ortaklı yapı içinde olmayı tercih ediyor. Senin temsiliyet açısından özgün bir yanın var. Peki bunun avantaj ve zorlukları var mı?
Buşra Al: Tabii var. Ben yarışmalara girmeye başladığımda ve meslek hayatımda hep kolaboratif katılımlar oluyordu, tek başına yapmak ya da tartışmak çok zor. Sadece teknik açıdan da değil. Hep kendi ofisim olsun istiyordum ama hep biriyle ortak ya da kolektif devam edeceğimi düşünüyordum.
Bu yarışmalardan sonra, bir kaç tane de birincilik olunca, işlerin alınması esnasında aslında çoklu yapının çok zorlayıcı olduğunu farketmeye başladım. İkincisi; özellikle kamudaki işverenler, yanınızda biri olduğunda onunla muhatap oluyor.
Ekip temsilcisi ya da iletişim kurulacak kişinin siz olduğunuzu özellikle belirtmenize rağmen erkek olan ortağınız aranıyor. Bir yere tek başınıza gideceğiniz zaman, telefon açılıp “yanınızda bir erkekle gelir misiniz?” diye özellikle rica ettiler bir iki defa. Bunları görünce şöyle düşünmeye başladım; iki varoluşu da kabul edecek bir kültürel ortam yoksa bunun içinde, benim de bununla ilgili ciddi bir rahatsızlığım varsa bir şey yapmam gerekiyor.