1576’ya kadar uzanan şehir kayıtlarına göre şehrin tarihi 12. ya da 13. yüzyıla uzansa da Can Santacilia ana bina olarak kayıtlara geçmiş. OHLAB’ın projesinden önce mevcut bina 17. yüzyılda inşa edilmiş ve 18. yüzyılda yenilenmiş. Ayrıca, 20. yüzyılda orijinal halinden değiştirilerek birkaç konuta bölünecek şekilde düzenlenmiş. Binanın ana avlusu iyi korunamamış olsa da, Tagamanent Meydanı’na bakan, 18. yüzyıl dekoruyla ana cephe ve yapı strüktürü restore edilmeyi hak ediyordu. Bu nedenlerden ötürü, 400 yılı yakın tarihine rağmen firma projeye başladığında yapı büyük ölçüde bozulmuş ve değiştirilmiş.
Projenin tarihsel sorumluluğu, ana mimari unsur ve alanları keşfetmek, kurtarmak ve geliştirmek için zaman içerisinde yapılan farklı müdahalelerin saptanması olmuş. Firma, yapının kesin olarak bilinmeyen tarihinde yapılmış değişiklikleri ortadan kaldırmaktan kaçındı. Bunun yerine bu müdahaleleri keşfetmeyi ve tanımayı amaçlamış.
Mimarlık ofisi, müdahalesini verimli kılmak ve binayı şehrin günlük faaliyetlerine entegre etmek için binadaki mekanları yenileyerek 21. yüzyılda kullanıma hazırlamış. Bina bir yandan, çağdaş yaşam için gerçekli tüm hizmet ve olanaklara sahip modern, konforlu bir konut sunarken diğer yandan ise karmaşık bölümlere ayrılmış yapıyla karşı karşıya kalan firma 17. yüzyıldan kalma değiştirilmesi zor bir cephe ve hacimle yüzleşmiş.