Bölümdeki ilk proje, OFIS Architects tarafından tasarlanan ve Slovenya’da yer alan Ring House.Yenilikçi yaklaşımla şekillenen ve doğayla iç içe bir yaşam deneyimi sunan evin en dikkat çekici özelliği, cepheyi çevreleyen dairesel formu. Bu form, doğanın organik hatlarını modern bir yorumla birleştirmiş. Beton ve camın birlikte kullanımıysa, yapı ile çevresi arasında şeffaf bir ilişki kurmuş. Geniş pencereler ve açık plan düzenlemeler, iç mekanlara bol miktarda doğal ışık sağlarken dış mekana kesintisiz bir akış sunuyor.
Muka Arquitectura tarafından tasarlanan ve İspanya’da yer alan NAU House, bölümdeki ikinci proje. Modern yaşamın gereksinimlerine yanıt veren bu evde geometrik formlar ve keskin hatlar kullanılmış. Cephede doğal taş ve ahşap malzemelerin harmanlanmış. Geniş cam yüzeyleri ve açık planlı iç mekanları, doğal ışığın evin her köşesine nüfuz etmesini sağlamış.
Bölümün üçüncü projesi ise Lucy Lago Architectural Studio tarafından tasarlanan ve Yunanistan’da yer alana Villa Keri. Geniş cam cepheler, iç mekana doğal ışık sağlarken, dış mekanla güçlü bir bağlantı sağlıyor. Açık planlı iç mekan düzenlemesi, mekana ferah bir atmosfer kazandırmış.
Dördüncü proje olan House Pôr, Studio Carlito e Renata Pascucci tarafından tasarlanmış ve Brezilya’da yer alıyor. Evin cephesinde beton ve ahşap malzeme kullanılmış. Geniş cam paneller sayesinde doğal ışık ve manzara iç mekana taşınmış. Teraslar sayesinde iç mekan ve dış mekan arasındaki sınırlar saydamlaşırken misafirlerine vakit geçirebilecekleri bir alan oluşturulmuş.
Son proje ise Venta Arquitetos tarafından tasarlanan Araras Pavilion. Brezilya’da yer alan evin cephesinde kullanılan ahşap ve cam, doğal çevreyle bütünleşen modern bir estetik yaratmış. Geniş veranda ve açık alan düzenlemeleri, iç ve dış mekan arasındaki sınırları bulanıklaştırarak, doğanın iç mekana davet edilmesini sağlamış.