İlk proje olan ve Bates Smart tarafından tasarlanan Avustralya’nın ABD Büyükelçiliği, Washington DC’de yer alıyor. Yapıda, Avustralya mimarlık ruhunu ABD’deki komşu yapılarla ilişkilendirmek amaçlanmış. Binanın ışık alan şeffaf cephelerinde, Avustralya’nın misafirperverliği yansıtılmış. Tarihi 16. sokağa bakan arka cephede ise ticari bir Amerikan etkisi yakalanmış.
2024 Paris oyunları için Dominique Perrault tarafından tasarlanan Olimpiyat Köyü ise bölümün ikinci projesi. Yerleşke, 119.000 metrekarelik bir alanda 2.400 farklı yaşam alanına ev sahipliği yapıyor. 2050 yılına gelindiğinde ise alan tamamen dönüştürülerek şehrin gündelik hayatına kazandırılacak. Bu doğrultuda halka açık ve sürdürülebilir yaşam alanları yaratılmış.
Bölümün üçüncü projesi, Fransa’nın efsane kulübü Lyon’a ev sahipliği yapan Groupama Stadı; POPULOUS tarafından tasarlanmış. Eski görkemli günlerini arayan Lyon kulübü, stadı yeniletip rakipleriyle yeniden baş etmek için uygun bir ortam yaratmak istemiş. Bu doğrultuda tribünler zemine yaklaştırılmış ve yenilenen çatı ile tribün sesleri maksimize edilmiş.
Bölümdeki dördüncü proje olan Ballie Camisi, Commonsense tarafından tasarlanmış ve Arnavutluk’ta yer alıyor. Proje kapsamında, şehrin hem ortaçağ yapıları hem de komünist dönem mimarisine meydan okuyan bir tasarım yapılmış. 1967 yılında komünist dönemde yıkılan bir caminin olduğu yere inşa edilen yapı, eski stili korumak yerine modern ve kapsayıcı bir mimarlık anlayışıyla inşa edilmiş.
Son proje ise eski İstanbul’un kalbinde yer alıyor. Per Se tarafından tasarlanan Baruthane Kültür Merkezi’nde amaç, geçmiş zamandan beri dönüştürülerek bugüne gelen bu yapıyı modernize etmekmiş. Bu doğrultuda mekan çok işlevli hale getirilmiş. Binaların buluştuğu yerde oluşturulan merkezi bahçe ile halka açık bir alan sunulmuş.